9.26.2006

susarsak, su mu içeriz?

"Şikâyetten bıktık. Ekşimişlikten bıktık. Mutsuzlukları devletin, resmi tarihin, resmi yorumların üstüne atmaktan bıktık. 'Yerim dar, oynayamıyorum' bahanelerinden bıktık. Elimizi taşın altına soktuk. Dünya Bankası'ndan, UNESCO'ya kadar savunabileceğimiz bir model yaratmanın peşine düştük. Başarabilirsek, ki hiçbir şüphem yok, bu modeli ihraç etmek istiyoruz. Nereye? Tokat'a, Ağrı'ya, Giresun'a... Yükseköğrenimde hamasetten de usandık. Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz diyoruz. İddialı değil miyiz? Elbette, iddialıyız ama şıklıkta değil, akademik performansta iddialıyız! www.kapadokya.edu.tr'ye bir bakın, olmaz mı?" Alev Alatlı

9.18.2006

istanbul ankara istanbul brüksel gent brüksel anvers brüksel brugge brüksel lüksemburg barcelona brüksel anvers brüksel berlin brüksel paris disneyland paris brüksel amsterdam rotterdam amsterdam brüksel berlin antalya denizli ankara istanbul denizli yatağan bodrum yatağan akyaka marmaris yatağan bodrum yatağan muğla yatağan dalyan yatağan istanbul ankara... ve şimdi yine istanbul. bu sene ki baş döndürücü yolculuğum istanbulla nihayete erecek. bilmiyorum neden. bu kadar uzak kaldığım için mi yoksa görme kapasitemi aşıp bakma haddesine getiren bu köksüzlük duygusundan sonra istanbul'a o debdebeye katılmak, insanların vahşi hayatında yer bulmak istemiyorum. Bundan bi sene önce istanbul cangılını dünyadaki her insanın yaşamak isteyeceği bir mekan sanıyordum. ama insanlar istanbulu sevmeye de bilirmiş. ben de artık yavaştan kendimi kaptırmadan çekmek istiyorum. ama öyle bi girdapkine çırpındıkça içine giriosun sanki. kendini bi bok sanan çok katlı yığma taş binaların arasında ömrünü harap etmeyi bile düşünüyorsun. onlara yağ döküp yaladığın da oldu. her ruhsal doyumun ve bilmenin getirdiği bıkkınlıkla söylüyorum. Şu ecnebilerin "home" dediği bizim ise yuva diye duygusal gerizekamızla türettiğimiz sözcüğün tanımladığı işte o her ne ise onun içinde bi mühlet daha yaşamak istiyorum. mümkünse kimseyi görmeden. buradaki mavi duvarlar bana çok yardımcı oldular. hiç üstüme üstüme gelmediler. dünyadaki pis işlere bulaşmadılar. en azından insan değiller. ne kadar pis olabilirler ki. yarın yine o kimsenin anlamaya dinlemeye çalışmadığı sadece en tepeye çıkmaya gayret ettiği biçare memlekete dönücem. yeni arkadaşlarımla, yeni hayatımla, yeni buhranlarım ve eski aşklarımla beni bir başına koyacak. ama kendimi değersiz hissettiğim anda kapanına kısılan binlerce zavallıyı görüp sadist mutluluklara vasıl olmamdaki aslan payın kendisine addettiğimde yine gerim gerim gerinip, yüz yedi tepesiyle gerdan kırıcak. bi gün sensiz de kendimi bulabileceğim bi memleket olucak. o zaman 9 şiddetinde depreşsen bile sana acımicam...

9.14.2006

veni vıdı vıdı

*Yaşam geri bakarak anlaşılır, ileriye bakılarak yaşanır. S. Kierkegaard *Dünyanın en güç işi birşeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir. T. H. White *İnsan yaşamının dörtte üçünü yapamayacağı şeyleri istemekle geçirir. Çiçero *Bir adam en çok sevgilisini, en iyi biçimde ailesini, en uzun da annesini sever. İrlanda *Bir biçimde doğar, fakat bin bir biçimde ölürüz. Yugoslavya *İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır. Moğolistan *Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. Tibet *Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar. Venezuella *İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar. İskoçya *Tanrının gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz. Arabistan *Üç taşınma bir yangına bedeldir. Japonya
(Fotoğraf: lienosaurus.deviantart.com)

9.13.2006

Gürgen'ce!

"Karnı artık iyice belirginleşen sanatçıya fan club üyeleri; Kenan Doğulu'nun fan'larıyla Doğulu'nun konserinde bir araya geldiklerini söyledi. Bu haber karşısında çok mutlu olan Gülben Ergen; "İşte dayanışmanın en güzel örneği! Fan'larımla zaman zaman bir araya gelerek sohbetler yaparız. Onların fikirleri benim için çok önemli!. Hem Kenan'ın hem de benim fan'larım birçok sanatçı arkadaşıma büyük bir mesaj verdi" dedi." Sabah

9.05.2006

evrende yanlız mıyım?

"Bakakalırım giden geminin ardından,
Atamam kendimi denize, dünya güzel,
Serde erkeklik var, ağlıyamam." Orhan Veli

9.02.2006

Bu tekliye dikkat! (Kimseye ünlenmiyor aslında nokta da olur.)

*of. puf. karnım ağrıyor. içim sıkılıyor. bu blog mereti de kimse kapıyı açmassa gelinicek son nokta sanki. kuma gibin. her zaman kucak açıyor. karakucağam menem. aklımdan onbin tane meret (sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü) var. gözlerimin görme kapasitesini kısmak istiyorum. sorun bulaşık bezinin yer bezi olarak kullanımını görmek diil. daha büyük. canımı çok sıkıyor herşey. japonlar daha az mı şey görüyor acaba. öyle çektirsem kenarlardan. en azından serpil çakmaklı gibi. ama yok estetik operasyon beklicek. o vakit güzel günleri de göremem ki. keşke güccük pilens gibin herkesin böyle bi gezegeni olsa.- tamam küçük esnaflığı da geçti bu direk seyyar satıcılık ya sus ağıraksak-. *ya of şarkılar ne için dinnenir? ne için yazılırlarsa o için değil mi biraz da? yahu sebilimiz sübyanımız nie büyük acılar çekmiş gibi şarkılar dinliyor, ya herkes kendini unutulmuş yeşil"cam" artizi sanıyor sanki. allam yeter ya. kimse kimse için ölmüyor ki nie kendimize işkence ediyoruz. anca bir kimse bir kimse yüzünden ölüyor. of bu şarkılar gerçekten ya of. geçmesini bekliyorum. gazetelerin tencere, tava, araba sattıkları dönemlerinin geçişi kadar kısa(!)-bu işaret sanki "şaka bi yana" kadar sevimsiz bi rospu çocuğu işareti sanki- olsa keşke. *insanlardan da rahatsız oluyorum artık. yaşlandım mı ben? ama hayır yaşlanınca biri gelse de bahçemizdeki eriklere dalsa diyeceğiz. yok bu yaşlılık değil. ama kendimi hayattan paso darbe yemiş bir hayat erkeği gibi de hissettiğim doğru. hayır yakınımdakiler siyasetçi değil ki neden beni il yapmayı vaad ediyorlar? hayatta bi kaza olmak kadar huzur veren bişi yok. bi çektirin gidin. bak hala yakamda. * sevmek de çekilir dert diilmiş be boşluk. kişisel telkini tasfiye ediyorum artık. *Sıradaki parça dünyalı dostlarımıza gitsin roger sanchez söylüyor another chance...