"...İnsan uzun süre hiç kimseye karşı hiçbir şey hissedemeyince, bir noktadan sonra kendisinden korkar oluyor. "Ben biraz daha arayı açarsam, bu gidişle hadisenin fikrinden bile uzaklaşacağım; nasırlı duyargalarımın imkân tanıdığı rahatlığa iyiden iyiye alışacağım, aşk meşk meselesinin kepenklerini sonsuza dek kapatacağım" gibilerinden bir vehme kapılıyor.
Bu gibi endişelerin paniğiyle, biraz kendini kandırıp, biraz kendini sırtından itekleyip zorlayıp, kıpırdayası olmayan kalbine ve beynine zorla kıpırtı empoze ediyor.
Anlayacağınız, laf olsun torba dolsun hesabına, kendisine yeşillenecek birilerini arıyor, aramakla kalmayıp bir de üstüne buluyor.Bunlar bünyeye lâzım şeyler. Yok, yoksa, aşk şarkılarında hislenmek için hep envanterden faydalanmak gerekiyor. Geçmiş ilişkiler milişkiler hatırlanıyor, eski defterler açılıyor. Bitmiş gitmiş davaların peşinde, üstün başın manasızca küf kokuyor.
Bu gönül işlerinde envanterden kime ne hayır gelmiş ki canım?...
Yolda karşımıza daha iyi bir şey çıkarsa değerlendiririz elbet; şimdilik bu kadarı da yetiyor. Hatta yetmek de ne, insan hayat belirtisi verdiği için resmen mutlanıyor." Ebru Çapa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder