Aşkım isyanlardanın yerini aşkım nisyanlardaya bırakmasıyla birlikte hayat komplike olmaktan çıkar. ilk önce artık her yüzde ondan bir şey aranmaz, yeni birileri bulunmaya çalışılırken titizlik aranamamakla beraber bu ileri safhalarda sütten ağzı yanmaya dönüşür ki fenadır, insanlara daha bi temkinli, çekingen yaklaşılır kaşarlık müessesinde işe alınmadıysanız. arkadaşlara daha bir sarılınır, türkan şoray misali "herkesin sevgilisi" olunur. tensel ihtiyaçlarınızı arkadaşın ensesine tokat, saç çekme, ağlayan kızların omuzlarınızda oluşturduğu ıslaklıkla karşılanır, yeşerilir onun olmadığı her yerde canımlar başlar. asillikten avamlığa ya da tam tersine geçilir. ne değilseniz o olunur. Sonra teknolociler gelişir, geniş bant internet hizmetleriyle "al bak bu şargı bizim şargımız olsun", "of ne biçim smayli koydum ama" diyerek "ye avatarım ye" prensibiyle önceden mendil düşürme, gerdan kırma, göz süzme, dokundurma, elle tacizin yerini bu samimiyetsiz/soğuk/ucuz şeyler süsler. Ama geçecek de bir gün gelecektir. ne olucak bu gençliğin hali diye kaygılanmak yersizdir, çünkü gençliğin halini iki kurtlar vadisi bir sihirli annem arasına sıkıştıran entel kuntel sağlı sollu insanlar sorunların köklerine inmekten acizdir. gençler ise her önüne gelene verir. bu da görece iyi bi şeydir. fakat sorunu çözmeleri için onlarında büyümeleri lazımdır. ama büyümek kötüdür. Bu konuda tıbbın aktarlardan daha fazla ileride olduğu muğlaktır. Bu yazının da amacı sapmıştır. susulmalı, bavullar hazırlanmalı, yollara düşülmelidir.
2.05.2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder