9.18.2006

istanbul ankara istanbul brüksel gent brüksel anvers brüksel brugge brüksel lüksemburg barcelona brüksel anvers brüksel berlin brüksel paris disneyland paris brüksel amsterdam rotterdam amsterdam brüksel berlin antalya denizli ankara istanbul denizli yatağan bodrum yatağan akyaka marmaris yatağan bodrum yatağan muğla yatağan dalyan yatağan istanbul ankara... ve şimdi yine istanbul. bu sene ki baş döndürücü yolculuğum istanbulla nihayete erecek. bilmiyorum neden. bu kadar uzak kaldığım için mi yoksa görme kapasitemi aşıp bakma haddesine getiren bu köksüzlük duygusundan sonra istanbul'a o debdebeye katılmak, insanların vahşi hayatında yer bulmak istemiyorum. Bundan bi sene önce istanbul cangılını dünyadaki her insanın yaşamak isteyeceği bir mekan sanıyordum. ama insanlar istanbulu sevmeye de bilirmiş. ben de artık yavaştan kendimi kaptırmadan çekmek istiyorum. ama öyle bi girdapkine çırpındıkça içine giriosun sanki. kendini bi bok sanan çok katlı yığma taş binaların arasında ömrünü harap etmeyi bile düşünüyorsun. onlara yağ döküp yaladığın da oldu. her ruhsal doyumun ve bilmenin getirdiği bıkkınlıkla söylüyorum. Şu ecnebilerin "home" dediği bizim ise yuva diye duygusal gerizekamızla türettiğimiz sözcüğün tanımladığı işte o her ne ise onun içinde bi mühlet daha yaşamak istiyorum. mümkünse kimseyi görmeden. buradaki mavi duvarlar bana çok yardımcı oldular. hiç üstüme üstüme gelmediler. dünyadaki pis işlere bulaşmadılar. en azından insan değiller. ne kadar pis olabilirler ki. yarın yine o kimsenin anlamaya dinlemeye çalışmadığı sadece en tepeye çıkmaya gayret ettiği biçare memlekete dönücem. yeni arkadaşlarımla, yeni hayatımla, yeni buhranlarım ve eski aşklarımla beni bir başına koyacak. ama kendimi değersiz hissettiğim anda kapanına kısılan binlerce zavallıyı görüp sadist mutluluklara vasıl olmamdaki aslan payın kendisine addettiğimde yine gerim gerim gerinip, yüz yedi tepesiyle gerdan kırıcak. bi gün sensiz de kendimi bulabileceğim bi memleket olucak. o zaman 9 şiddetinde depreşsen bile sana acımicam...

Hiç yorum yok: