1.31.2007

Vatan kurtarmanın türlü yolları


"Adam kararlı mı kararlı, vatanı kurtaracak. Oturmuş sabaha dek düşünmüş, 'Ne yapsam da vatanı kurtarsam' diye. Gözüne uyku girmemiş. Sonunda 'dank' etmiş kafasına, "Buldum," demiş, "G.-L. araba vapurunu kaçırırsam vatan kurtulur." Vatanını çok sevdiği için vapuru kaçırmış. Ama herkes onun kadar vatansever olmadığı için vapuru adamın elinden alıp kendisini de hapse tıkmışlar. Bu işi hiç anlamamış, "Allah Allah" demiş adam, "şurada ne güzel vatan kurtarmaca oynuyorduk. Neden oyunbozanlık ediyorsunuz? Yoksa siz vatanınızı sevmiyor musunuz?" Bu acemi vatankurtaran, vatan dediğin şeyin kolay kolay kurtulamayacağını henüz anlamamış belli ki. Vatan dediğin kocaman bir şey. Bir tarafını kurtarıyorsun, diğer tarafı batıyor. Sen canını tehlikeye atıp gemi kaçırıyorsun, etmedik lafı bırakmıyorlar. "Ne yani gemi kaçırmakla vatanın kurtulduğu nerede görülmüş birader!" "Valla bizim çocuklar o araba vapurundaydı, korkudan altlarına işediler. Vatanı kurtaracaksa işesinler, bir itirazım yok, ama bu arada vatan da kurtulmuş filan değil." "Vallahi bir zamanlar vatanı kurtarmak için uçak bile kaçırıldı, vatan gene kurtulmadı. Tınmadı bile. Lök gibi oturuyor oturduğu yerde. Bu vatanın kurtulmaya niyeti yok galiba." Vatan uğruna adam öldürmeyen, gemi kaçırmayan, hamburgerci bombalamayan genişçe bir kitle var. Bu insanlar çok bilmiş çok bilmiş soruyorlar: "Gemi kaçırdınız da ne oldu yani? Türkiye'nin dış ticaret açığı mı kapandı?" "Hırant Dink'i vurdunuz da ne oldu yani? Ulusal gelirimiz mi arttı?" Bunlar, her şeyi parayla ölçen iflah olmaz materyalistlerdir. Ulusal birliğimize ve bütünlüğümüze zararlıdırlar. Ama elbet sıra o ayrık otlarına da gelecek! Biz vatan kurtaranların en sinirlendiği şeylerden birisi 'Hepimiz Ermeniyiz' lafı oldu. 'Hepimiz Amerikalıyız, hepimiz AB'liyiz' gibilerinden daha anlamlı ve yararlı benzetmeler dururken nereden çıktı şimdi bu 'Hepimiz Ermeniyiz' lafı, anlamadım. Bildiğiniz gibi AB vatandaşı olmak için yanıp tutuşuyoruz. Adamlar ayaklarını giriş kapısına koymuş, 'Seyyar satıcılar ve hurdacılar giremez' derken bizi de iteleyip duruyorlar. Her sene Amerika'da 'yarı vatandaşlık' demek olan 'Yeşil Kart' için binlerce Türk kendisi feda edercesine çırpınıp duruyor. Birileri de 'Hepimiz Ermeniyiz' lafına pek alınıp gemi kaçırıyor!... " Türker Alkan

1.27.2007

1.25.2007

Arkanda arı var!


İstediğini bulamamanın ötesinde beşeriyeti daha bir vahamete sürükleyen şey ne istediğini bilememek/bileyememek/kestirememek. Bu sadece falların ilgi alanı iş-aşk-para-aile kategorilerinden de öte bir şey. Bu hayatınıza öyle bir sirayet ediyor ki baktığınız menüdeki yemeklerin hiç birini ya da hepsini istemenizin önemi kalmıyor. Sadece üzerinizdeki o dayanılmaz seçme dürtüsüyle bir şeyler söylüyorsunuz. Amaç-araç-anaç çoklamalarındaki karmaşa hayatınızı piç etmekle de kalmıyor tat tut bırakmıyor. Belki de ösese’nin bize daha bir benimsettiği bir dürtüyle/özgüvensizlikle ama ya öbürünü seçseydim, ya diğerini seçseydim ne olurdu, üç soru daha yapaydım Ottüye kapağı atmıştım diye üçüncü kuşaklara kadar anlatılacak yerinmeler hayatımız oluyor. Bi Eş kadar olamıyoruz, o Pikaçusunu seçiyor, keyfi yerinde. Hayatımız yaptığımız seçimlerin toplamıymış. Mış mış. Ben de seçmek isterdim. Otobüs firmamı, seçmeli derslerimi, palyaçolu zincirlerde büyük boy seçimini. Bilmiyorum her şey bir anda oldu. Aslında hiçbir şeyi gerçekten istememekten de kaynaklanıyor bu. Ne istedin de bahşetmedi yüce tanrı sana. Yediğin önünde yemediğin arkanda. Tabi şükürün de dozajını iyi ayarlamaktan geçiyor. ‘career bitch’lik ile meramını dillendiremeyecek kadar anadile sahip olamama arasında geniş bir yelpazeden Ph 5.5 kıvamında bi yer edinmek gerek.


iyi ki doğduk her birimiz!