11.05.2006

türkiyeli olmaktan tiksindiğim anlar

"Türkiye'de tarihi eserleri koruma konusundaki boşvermişliğin en son örneği, 'Çifte Minareli Medrese'de yaşanıyor. Selçuklulardan kalma, açık avlulu, iki katlı medresenin hemen yanına Büyükşehir Belediyesi tarafından 38 dükkân yapılıyor. İnşaat, mahkemenin verdiği 'durdurma' kararına rağmen sürüyor. Çifte Minareli Medrese'nin doğuya bakan tarafındaki işyerleri geçen mayıs kaldırıldı ve işyerleri yıkılan esnaf için 38 dükkân yapımına başlandı. Sivil toplum örgütlerinin tepki gösterdiği tarihi eser yanındaki yapılaşmanın önüne geçmek için dava açıldı. Erzurum 2'nci İdare Mahkemesi, 12 Haziran'da verdiği kararda inşaatın durdurulmasını uygun gördü. O günlerde temel seviyesindeki inşaat, verilen durdurma kararına rağmen devam etti ve neredeyse tamamlanma aşamasına geldi. Mahkemeye başvurarak durdurma kararı çıkmasını sağlayan avukat Necati Bölükbaşı, medresenin üçüncü derecede 'arkeolojik sit alanı', birinci derecede 'korunan kültür ve tabiat varlıklarından' biri olduğunu söyledi. Bölükbaşı, "Tarihi eserin tahrip olacağı, telafisi güç ve imkânsız zarar doğacağı için yürütmenin durdurulmasına karar verildi. Buna rağmen inşaat tüm hızıyla devam ediyor" dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, 'konu yargıya intikal ettiği' gerekçesiyle konuşmazken, belediye adına savunma yapan üç avukat, "Medresenin yıkılan ihata duvarı (medreseyi ve avluyu çevreleyen duvar) önüne, tarihi ve kültürel dokuya uygun, bu tarihi eseri de koruyacak işyerleri yaptırılıyor" dediler." Radikal
(Fotoğraf: Dick Osseman)

Hiç yorum yok: