12.09.2008

St.Illness

Ölüm hakkında derin düşüncelerim yok. Hiç olmadı. İleride de olacağını hiç sanmıyorum. Şimdi bundan sizene ve hatta banane ama bir durun bir düşünün ve hatta ben de şu an. Gelin güvey beraber düşünelim. Şimdi mesela şu anda bi kaç kat altımda ölü insanlar var çürümesinler diye özel ihtimam gösterilen kutulardalar, bulunduğum katta da hâlihazırda inleyen, muhtemelen ölecek insanlar var, üst katları bilmiyorum tam ama en üst katta bi kafeterya var, oradaki televizyonda da bi çocuk kanalı açık, nedensiz gelmedikleri bu yerde ekrana bakıp acı acı gülen koca koca adamlar gördüm. Mimari işte böyle güzel bişey, hayatın tezahürü.  Ölüler hep aşağılarda, yavaş yavaş aşağıya çekiyor hayat insanı krematoryumsuz bir diyarda. Yeni doğan ünitesi nerede şu an tam kestiremiyorum ama göbek bağlarını ölülerden ırak köşelerde kesiyorlardır ondan eminim. Mesela gözlerimi kapatıyorum şu an ölen insanlar var sağ ekranda solda ise yeni doğanlar. Uf çok sinir bozucu. Korkmuyorum ikisinden de sanırım. Bi ucu nisyanla malul olduğumuzdan diğerini de prediktıbl bi mevzu olmadığından belki de. Annemizin rahminden vıcık vıcık çıktığını düşünmek mi “better than worse” tanımadığınız soğuk dini bütün ellerin size bıcı bıcı yaptırması mı bilemiyorum.
Ölüm de yaşamın zıttı değil sanki. Bi parçası mı desek, noktası mı virgülü mü. Çok önemli bi mevzu değil. Geride kalan değilseniz tabii. Ama acı çekmeden, kimseye muhtaç olmadan bitsin şu iş diye çırpınıyoruz şu hayatta sanırım. Evet şu an mesela bi aydınlanma yaşadım. Kefen paramızı biriktirmek için geçen bir süreç sanki şu hayat. Onu düşünmeksizin buna hazırlık. ("Gökkubbenin altında söylenmemiş söz yoktur..." İbn Ataullah İskenderi)
Bi kaç saat sonra yaşımın ikiye üçe çarpılmışlarıyla el dudak münasebetine gireceğim. Onların gittikçe kuruyan ellerine ancelina coli kadar olmasa da dolgun dudaklarımla hayat vereceğim bi nevi.
Şu an ekranın tüm hatlarını seçmeme imkân verdiği pek de dramatik gözüken ellerime baktım da. İyi ki ben benim. Başkası olmaya tahammül edebilir miydim acaba. Umarım uzak gelecekte de ben benden memnun olurum. Biterken de bi hastane köşesinde değil de kendi yatağımda yaparım altın vuruşumu. 

Hiç yorum yok: